Muhtemelen başlıkta gördüğünüz bu ismi çoğunuz “Bu da kim ki?” diye karşıladınız. Haklısınız. Biz de bu güne kadar nedir kimdir bilmezdik. Meğer Akşam’ın yazarlarından biriymiş. Şöyle bir yazı arşivine baktık, yeni de değil, epey de yazı yazmış. Ama silik, renksiz, iddiasız, ne yazdığı ve ne için yazdığı belli olmayan bir köşeci.
Demek ki fark edilmemek, okunmamak Taşçı’nın canına tak demiş ki düşünmüş, düşünmüş ve gündeme gelmek için müthiş bir şey bulmuş: Müslüman bir ülkede Haz. Muhammed’e saldırmak. Ve Danimarkalıların bile ellerinin titreyerek yaptığı eylemi, Hz. Muhammed’e hakareti köşesinden boca etmiş.
Arkadaş Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine kızmış “Bence Kutlu Doğum Haftası Yetmez” diyerek, Hz Muhammed’in, Michelangelo veya Da Vinci üslubuyla tablolarının yapılması gerektiği yönünde engin görüşlerini beyan etmiş. Kendi köşesini kotarabiliyormuş gibi bir de dalga geçer bir üslupla, kompozisyon konusunda kendisinin de yardımcı olacağını yazmış.
Yetmemiş, : “Bulutların sardığı Hira Dağı'nda, elinde Kuran'la, etrafını küçümseyici bir edayla süzen bir Hz. Muhammed yakışır mesela. Dağın eteklerinde aciz ve çaresiz bir yığın insan, Kuran'ın nurunu peygamberden alabilmek için birbirilerini eziyor olabilirler, filan.” diye Hz. Muhammed’i insanları küçümseyen biriymiş gibi göstermiş.
Arkadaş acayip kalem üstadı, engin bir görüşe sahip ya güya, bununla da yetinmeyip Hz. Muhammed’i Hıristiyanlıkla özdeşleştirecek alaycı benzetmelerle sürdürmüş yazısını: “…Sonra haçın yerini tutacak, stilize edilmiş bir şey de lazım. Nihayet, camilerin kubbelerine de Hz. Muhammed heykelleri oturtur, İslam'ın Rönesans'ını ikmal ederiz artık… Kutlu Doğum Haftaları'nda hediyeleşiriz, piyasa da canlanır ne güzel. Değil mi canım?”
Ama ne kadar işi alaycılığa vursa da silikliğinin üzerinde bıraktığı öfke tortusu öfkesini ele vermiş: “Aptalların soyut kavramlardan ziyade insanları konuşmayı ve takip etmeyi sevdiği de bir vakadır, evet. Kişi kültü vasıtasıyla aptalları bile harekete geçirebilirsiniz. Ancak bu stratejinin mühim bir riski var: Aptallara göre tasarlanmış olan Faustvari düzenlerde akıllılara yer kalmaz.”
Aferin Taşçı’ya. Bakın, gündeme geldi. Yazısı alıntılandı, ismi yazar(!) olarak anıldı. Mutluluktan göbek atabilir, gündeme geldi.
Ama gündeme gelmek için bu kadar bayağı bir yöntem seçtiği için tabii ki kaybetti.